Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (hakikaten ya da hükmen üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olması gerekir.
Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr.), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.
Zekâtın kimlere verileceği Kur’ân-ı Kerîm’de ayrıntılı şekilde açıklanmış (et-Tevbe, 9/60), nisabı da hadislerde belirtilmiştir (Buhârî, Zekât, 32, 38, 55 [1447, 1454, 1483]; Müslim, Zekât, 1-5, 7 [979, 981]). Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişinin, yukarıda belirtilen diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir (Kâsânî, Bedâî’, 2/4 vd.).
Ramazan-ı Şerif'te Verenel medeniyetinin tüm güzelliklerini ihtiyaç sahibi kardeşlerimize yaşatalım....
Geleceğin teminatı hafız ve yetim yavrularımıza hep birlikte hâmi oluyoruz.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in “Ben ve yetimi himaye eden kimse cennette beraberiz” müjdesine geli...
Ramazan-ı Şerif'te Verenel medeniyetinin tüm güzelliklerini ihtiyaç sahibi kardeşlerimize yaşatalım.